Tanımı :
Yaban keçisi Capra aegagrus Dünya genelinde Capra cinsine ait yayılış gösteren 9 türden biridir.
Boyları 130-180 cm, kuyrukları 15-18 cm ve omuz yükseklikleri 80-100 cm olup ağırlıkları ise erkeklerde 50-85 kg, dişilerde 35-60 kg arasındadır.
Postları kısa, sık ve sert kıllıdır. Ergin tekelerde, çene altında sert kıllı, siyah ve uzun bir sakal bulunur. Erkeklerin boynuzları uzun ve geriye hançer gibi kıvrıktır. Her yıl büyüyen boynuz kısmı bir çizgi ve boğumla ayrılır. Bu çizgi ve boğumlardan yaş saptamasında yararlanılır. İyi gelişmiş bir erkekte 150 cm’ye kadar uzunlukta boynuza rastlanabilir. Dişilerinde de 25-28 cm uzunlukta kısa ve küt boynuzlar bulunur.
Renkleri kırmızı-kahverengi-gri, kışın soluk sarımsı gridir. Dişilerin renkleri daha açıktır. Erkeklerde bulunan omuz başından ön ayaklara, sırta ve enseye uzanan siyah kolon dişilerde bulunmaz.
Çok ürkek bir canlı olup sürekli tehlikelere karşı tetiktedir.
Başarılı bir tırmanıcıdır.
Habitatı :
1500 m veya daha yüksek kayalık sarp yerlerde, mağaralar ve sık ağaçlıkların bulunduğu alanlarda bodur çalılar ve otlarla kaplı kayalık dağlarda yaşamaktadırlar.
Sabah erken saatlerde ormandan çıkarak yüksek yerlere otlamak için çıkarak akşamüzeri tekrar ormana geri dönüş yaparlar. Öğle sıcaklarında otlamaya ara vererek gölgelik alanlarda dinlenmeye çekilirler.
Yayılışı ve Yerel Adlar :
Dünya üzerinde Kafkasya ve Orta Doğu’nun bazı ülkelerinde yayılış gösteren Yaban
Keçisi’ne yurdumuzda Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde deniz seviyesinden itibaren 4000-4500 m Yükseklere kadar rastlamak mümkündür.
Muğla ilinin Marmaris ilçesinden başlayarak, Antalya, Mersin, Adana ve Maraş illerinde bütün Toros dağ silsilesinde, Doğu Anadolu’da Tunceli, Erzincan ve Güney Doğu Anadolu’da Bitlis, Van, Hakkari illeri ile Kuzey Doğu Anadolu’da Artvin ilinde yayılış gösterdiği kaydilmiştir.
Dağ keçisi, Doğu Karadeniz’de Kızıl keçi, Güney ve Doğu Anadolu’da ise Geyik, Akdeniz’de erkeğine teke, dişisine keçi, bir yaşına kadar olan yavrusuna oğlak, bir yaşındaki yavrusuna ise çebiç denilmektedir.
Beslenme :
Çeşitli otlar, yapraklar, sürgünler, ince dallar, yosunlar ve meyveleri, Ardıç, Meşe, Kızılağaç, Karaağaç ve Boyacı sumağı gibi ağaç, sürgün ve tomurcuklar.
Biyolojisi :
Çiftleşme dönemi Kasım-Şubat ayları arasındadır. Gebelik süresi 5 ay, genellikler mayıs ayında doğurdukları, bir, genellikle ikiz, seyrek olarak da üçüz doğurdukları tespit edilmiştir.
Bu devrede tekeler boynuz diplerine yakın bezlerden çıkan koku yüzünden çok keskin kokarlar. Geçtikleri ve gezdikleri her yerde bu koku hissedilir. Dişiler varlıklarını sesleri ve çıkardıkları gürültüler, aksırmaları ve yürürken taşlara çarpmak yoluyla çıkardıkları seslerle çevredeki erkeklere bildirirler.
Doğum yapacak dişilerin yavruları kartal ve yırtıcı hayvanlardan korumak için ormanın sıklık yerlerini tercih ettikleri yavruların doğduklarının ertesi gününden itibaren annesini takip edebilecek duruma geldikleri tespit edilmiştir. Emzirme süresinin 6 ay olduğu, genç keçilerin 1 yıl ya da daha fazla bir süre annelerini takip ettikleri belirlenmiştir.
Ses :
Kızışma döneminde tekelerin derin ve boğuk bir sesle meledikleri ve ıslığı andıran bir ses çıkardıkları, dişilerinde ürktüklerinde aynı ıslık sesini çıkarttıkları kaydedilmiştir.
Birbiri ile kavga eden erkeklerin çarpışan boynuz sesleri uzak mesafelerden duyulabilmektedirler.
Genç yavruların yürürken düşürdükleri taş sesleri duyulabilir. Erişkinler daha az taş düşürmektedirler.
Kaynak : www.tramem.org